lise zamanından akılda kalanlar

şimdiki lise okuyanlar bilmez(bilmesinler de bence) okulda dolaşan iğrenç bir şarkı vardı. link vermeyeceğim. adını yazınca "sensin benim elma şekeeeriimm" diye söylemeye başlayacaksınız zaten. travma yarattı bende. elma şekerim

müdürün sürekli pantolonunu yukarı çekmesi

okulum dağ başında olduğu için çıkışta ineklerle, tavuklarla falan yürüyorduk. okulun arka tarafından kaçmaya çalışırken tezekli yerlere basarak kaçtığıma bin pişman olmuşluğum da yok değil.

müdürün efsane derecede sakin konuşmaları,müdür yardımcısının da tam tersine yaptığı atarlar, öğle arasında ne yiyileceği sorunsalı, son sene panoya astığımız espriler, 10 kişi ile okulun en tatlış ve renkli sınıfı oluşumuz.. absürd komedi tadında bir lise hayatıydı. hepsi lise günlüğümde saklı.

son senemde gelen okul müdürümüz (yemin ediyorum bak) benito mussolini'ye tıpatıp benziyordu. edebiyat hocamız müdür yardımcısı oldu sonradan, bunun şerefine ey sevgili şiirini okumuştu. 9. sınıfta neredeyse her derste kopya çektim, bir kere yakalandım, 1 kere de hoca görmezden geldi. şimdilik bunları hatırlıyorum. ha bir de, ben 9. sınıftayken ülkücüler pek revaçtaydı. bir keresinde okulda kavga çıkmıştı, büyüğümsü bir kavga. nöbetçi öğretmen müdahale edemezken ülkücü bir genç dik dik kavga edenlere bakarak kavgayı ayırmıştı (bkz: bakınız çok enteresan). gençte de bmw marka güzel bir araba vardı, öğretmenlerin otoparkına park ederdi arabasını hep.

alt bahçede 8 kişi sarı filtre dönmek son fırtı alan çocuğun dili kopuyodu

okulun en haylaz sınıfıydık. birinci sınıftayız hocayı çok kızdırdık ertesi haftada bu hocanın sınavı var. dedik bu sınav bize kol gibi girecek birşeyler yapmalıyız para topladık aramızda çiçek yaptırıcaz kadına gönlünü almak için. lan bi baktım bizim deliler ellerinde kocaman çelenkle geldiler. üzerinede özür dileriz falan yazdırmışlar. lan 2 sene bu konuşulmuştu okulda aq. çünkü değişik bir sınıfta muhteşem bir lise hayatı geçirdim

gs-fb derbisini izlemek için yurttan kaçmış 5 arkadaş idik. haber geldi hoca yoklamaya çıkmış bizi arıyormuş. koşa koşa yurdun arkasındaki tarlaya vardık, sonra sürünerek devam ettik, akabinde örümcek adam misali ikinci kata tırmandık ve hocaya beşimiz birden tuvaletteydik dedik. yemiş gibi yaptı.

derste kitap okuduğum için hocalarımla kavga etmek. ne yapayım belki matematik o kadar da ilgimi çekmiyordur? sen anlat anlat git, nasılsa maaşını alacaksın...

biraz tebessüm biraz da burukluk hissi yapan masum aşk hikayelerim var benim

lise 1 de arkadaslar yavsaklık adına beni mont gibi askıya asmaya çalışıyorlardı neyse tepindim falan amaçlarına ulaşamadılar , neden mi çünkü beni kaldırmaya çalışırken pantolon cebi masaya takıldı ve pantolonum cep bölümünden (dikişleri takip et ) yaklaşık dizime kadar yırtıldı , herkes gülmeye başladı falan kızlar gördü ben nasıl utandım , kış tabi o zamanlar içimde ki pijamam gözüküyo yandan amk 🙈 sonra müdür yardımcısın odasına gittim oda zımba vurdu amk geçici olarak. öyle işte bu kalmış aklımda (bkz: lisede yırtılan pantolon )

lise 1deyken harlem shake adında bir dans modaydı biz de sınıfça(erkekler) harlem shake çekmeyi düşündük derken bir tenefüs başladık çekmeye. harlem shakide bilen bilir böyle ortalığı dağıtmaya dayalı bir dans. neyse işte sıralar falan havada uçuşuyor e bizim sınıfta müdür odasının tam karşısındaydı bizim tarihçi almıştı müdürü sınıfı basmıştı :d kavga ediyoruz sanmışlardı ve 2-3 arkadaş disipline ifade vermişti. ah ah bu hiçbir şey daha neleer neler geçti 4 senede bee

20 kişi döner yemeye giderdik. sınıfta kız yok, o sıranın üstünde telefonda neler açılmadı ki? samimiyet, bol basketbollu seneler geçti.

hocaya sinirlenip derste cama yumruk atmam.. aklımda kalansa hocanın muma dönmesi, kanlardan dolayı herkesin bana dehşet içinde bakması. aynı hocanın dersinde de sınıftan birine saldırmıştım.. hoca bana yaklaşıp, çok fazla enerjin var oğlum böyle sinirlendiğin zamanlarda içinden dua oku demişti..

manitayla okulun bilim haftasında boş sınıf kovalamak.. hey gidi günler be

lisenin ilk senesi ikinci dönem mayıs ayındayız .gevşemişimde baya .bi kareli pantolonum vardı gri. bişey demezler diye bir sabah onu giydim okula gittim.tam içeri girecekken okul müdürü bağırdı geç kenara diye . durdum kenarda bekliyorum . abi önümden bi hatun geçti. gözümün içine baktı sol omzunu hafif yukarı kaldırıp bir güldü. ama böyle bir gülme yok . ilk görüşte aşkı bilmem başıma gelmedi de ilk gülüşte aşk diye bir şey var ben o gün orda şahit oldum buna. o günde sonra da zaten bi daha hiç bir şey eskisi gibi olmadı.6 ay peşinden koştum 6 ay sonra sevgili olduk. zamanla da yollarımız ayrıldı. bak aradan yıllar geçti lise bitti daha henüz yerine kimseyi koyamadım . hala belki bir gün tekrar diye bekliyorum zor be abi valla zor.

okul başkanı adayıyken hem de en net adayken sigara içerken yakalanmış küfür şiddet ve neticesinde adaylığım iptal edilmişti. lise hiç demokratik değil.

lise bi bitsin yazıcam bekleyin burda.

bi kere bi çocukla yangın merdiveninde yakalanmıştık. disipline gittik. işin kötü yanı çocuğa kız ayarlamaya çalışıyodum bizi iş pişiriyo sandılar.

birdaha hic o kadr özgür ve mutlu olamadığım gerçeği

illegal şeylerin fazlasıyla mutlu ettiği özlemem dense de özlenen en deli dolu yıllar

bi tane ayakkabım bi tane de pantolonum vardı. ayakkabı büyüktü utanırdım biraz ve diğer çocuklara acayip özenirdim var ya allah affetsin. pantolonum da küçülmüştü artık ayakkabı da büyük. istemezdim hiç üniforma giymek. babamın işlerinin en dipte olduğu zamanlar, e tabi isteyemiyorsun ki adamcağızdan bişey. sonra bıraktım okulu. açıktan vs bitirdik. ama yine de güzel zamanlardı. zoraki güzel.

uzun eşek oynarken yırtılan pantolonlar, kırılan bacaklar, kafasına top attığımız kızlar falan filan.

menemen,termosla goturulen kahve

hocalarla dondurmasına voleybol maçı yapıp ilk seti yenilip sonra iki seti hunharca kazanırdık. her seferinde dondurma parasını alıp cugara alırdık 2-3 paket djsjxkskcld

içilen günler , sövülen hocalar ,kacılan dersler ve yurtta gecen guzel anılar kaldı .. ayrıldıgım kız kötu gunler geceler , orospu evladı olan kahpe ınsanlar hatırdan silindi ...

bir keresinde kankamla sıkıcı bahar şenliğine gitmemek için okuldan kaçmıştık yolda hocaya rastlanmıştık arabasını durdurup sizin ne işiniz var burda demişti biz de bahar şenliğine kalmak istemedik kaçtık demiştik tam gaza bastı bi 200 metre falan gitti sonra geri döndü acıdı bize okul da merkeze uzak merkeze bırakmıştı yolda tanımadığımız teyzenin bahçesinden dut yemiştik sonra teyze bahçesine çağırmıştı gelin burda rahat rahat yeyin demişti biz de biraz dut yedikten sonra arkadaşın evine gittik sonra ertesi gün coğrafya sınavımız vardı ona da çalışmayıp bir sürü kopya hazırladık sınav zamanında kül yutmaz sevil hocaya yakalanıp sıfırı alıp oturmuştuk aşağı hiç unutmam

çok güldüm çok eğlendim lisede ama bizim sınıf hep üç gruptu son sene onlarda kendi arasında bölünüp altı grup oldu resmen savaş vardı sınıfta. hepsinden nefret ediyorum.

winning eleven 9+10

o zamanlar akıllı tahta yok tabi hatta bırak onu beyaz tahta da değildi bizimki. o kara tahtanın silgisi ile tenefüslerde sınıfta maç yapmaya çalışırdık. ayakkabılarımız, götümüz, başımız o silgideki tebeşir tozundan bembeyaz olurdu. kabul ediyorum sivri zekalıymışız ama çok eğleniyorduk, mutluyduk.

kantinin %50'den fazla fiyatla satış yapmasına tepki göstermek için dışardan hergün sipariş verirdik, pencereleri sonuna kadar açıp görmesini sağlardık. bi günde çiğ köfte partisi yaptık bildiğin, işine gelmediği için müdüre şikayette bulunan kantinci geçiştirilince gidip üstüne çiğ köfte götürdük. adama "buyur abi biz iki katı satışla satmıyoruz, ikramımızdır" dedik. o yüzündeki bozgunluk unutulur mu be

9. sınfta yurtta kalıyordum bimden le cola kalıp icip içip odada arkadaşların yüzüne gegiriyodum (bkz: biliyorum iğrenç ama cok zevkli)

lise sondayken tarih dersimize giren hoca derse geç kalanları sınıfa almazdı. "kapıyı dışarıdan kapat" der postayı koyardı. güzel de bir özelliği vardı, sınıftan atsa da yok yazmazdı. ben de özellikle o derse hocadan sonra giderdim ki biraz dışarlarda kalayım kafa dinleyeyim. tabi hoca da bunun farkında ama sallamıyo beni. arkadaş koca bir dönem tarih derslerinin olduğu saatlerde, 9. sınıfların beden eğitimi dersinde futbol maçlarında oynadım. gel gör ki sen misin tarih dersinden kaçan. sonuçları nickte gözükmektedir.

hiç unutmam tarih hocamız basri hocayla derste uyurduk yemin ederim

din sınavlarını hoca sınıfta okurken kağıtların arasından sınav kağıdımı alıp cevapları değiştirmiştim allah affetsin iyi ki o gün çarpılmadım

sinifa piknik tupu getirip sucuk ekmek yapardik. tum ogle arasi sinifi havalandirirdik be. sinav olurken bekleyen hocalara teneffüslerde türk kahvesi yapar yaninda petito cikolata ile servis ederdik. ah be keske bir daha okuyabilsek...

okuduğum okulda zil çalmıyordu bi gün kimya dersine geç kaldım kadında nerdeydin dedi bende zili duymadım hocam dedim ulan cırlaması hala kulağımda yankılanıyo asjajsjsjasj

bir ateist bir ülkücü-komünist (nasıl oluyor hala çözemedim aq adamını) bir şair ve benim gibi bir vasıfsızdan oluşan dost grubu. 7-8 kişiye varan gavatlıklarımız. adamın eski sevgilisiyle birlikteyken adamla dost olduk azk.

iki gözünde 15 'er kirpiği olan biyoloji hocam. o kadın evlenirse hiçbirimiz evde kalmayız diyorduk. o evlendi, biz hala sap

uzun eşek oynarken kaç defa pantalonumu patlattım hatırlamıyorum bile

telefon araması yapılacak söylentisi yayıldığında çöp kutusunun altına kameralı telefonları saklamak.

geometri sınavında kopya çekemeyelim diye 4 farklı kağıt (a, b, c, d) hazırlamıştı hoca. sınav suresince 4 unu de çözüp sınıfa dağıtmıştım gizlice :d

lise 3 deyken sacimi joleyle dikip gitmistim. sinifa giderken mudur kes gel sacini cok uzamis demisti. neyse eve gidip uyudum . ertesi gun jolelemeden gittim bana aferin bak guzelce kestirmissin iste demisti.

lise1. sınıf anatomi dersindeyiz konu kalp di hoca arkadaşa dediki yukarı sınıftan kalp maketi alıp gel arkadaş gitti kalp yerine erkek cinsel organ maketi getirmişti tüm sınıf 10 dk güldüğümüzü hatırlarım hoca baya kızmıştı 😂

şerefsiz müdürün yaz günü güneş altından söze çok kısa konuşucam diyip yarım saat konuşup bize işkence etmesi.

her gün ayılan bayılan kızlar ve günde 3 kez gelen ambulans...

sümüklü bir kıza aşık olmam ve onun yüzünden minnacık bedenimle 3 kişiden dayak yemem. aynı kızın bana bütün sınıfın ortasında ''s*ktir git'' demesi ve benim o gün okul değiştirmem. sınıfta bira içenler...

arkadaşımla birseyler yerken gülmeye baslamamiz ve arkadasimin bogazina yemek kacmasi ardindan kisa sureli bogulma tehlikesi her sey yoluna girdikten sonra da 'iyi boguluyorduk he , ama guzel boguluyorduk ..' seklinde tekrar krizlere girmemiz . iyi rezil olduk , guzel rezil olduk

arkadaşlarım yüzünden 9. sınıfı iki kere okudum.